tırmanış günlüğü / tual üzerine akrilik / 150 × 210 cm, 2014
“Sanatçı ya da küratörün amaçlarından kuşkulanmak gibi bir niyetim yok. Beni asıl ilgilendiren öncekilerin yapıtlarının ve sonrakilerin stratejilerinin yapılandığı arka alanın üstündeki kuşku ufkudur. İnsan hakları ya da insanın bağımsızlığı konusundaki protestolarının evrenselliğinin; tüketimin evrenselliği ya da daha doğrusu o evrensel tüketim düşüncesinin başka bir evrensellik tarafından emilmesindeki yöntemidir.”*
*Chantal Mouffe: Agonistic public spaces: Democratic politics and the Dynamics of Passions
Chantal Mouffe’in bu düşüncesi genel olarak belirleyici bir önem taşıyor, ama özellikle de Mustafa Pancar’ın resimlerinin anlamını ve Türkiye’deki güncel siyasal-kültürel-ekonomik tümel ortamı da imleyen bir gidişi işaret ediyor. 80’li yıllardan günümüze gelişen bu gidişi ve çağdaş sanat gelişmelerini bilmeyen izleyici, yirmi yıllık sürekli çalışmanın bağlamını anlamakta zorluk çekebilir. Pancar’ın resimleri hem bu genel gidişi imlemedir, hem de özelde İstanbul’un toplumsal-kültürel gelişmelerine ve büyük ölçüde burada temsil edilen Postmodern sanata ilişkindir. devamı…
Beral Madra